Türk Müziğinin ulu çınarı Ulvi Erguner, 50.ölüm yıldönümünde İZÜ'de anıldı

TAKİP ET

Haber 7 - Ulvi Erguner, vefatının 50. yılında İZÜ de anıldı. Sadâsıyla Asrı, Sevdası ile Zamanı Aşan Neyzen Ulvi Erguner adını taşıyan programda üstadın oğlu, neyzen, Prof. Dr. Süleyman Erguner ile ses ve saz sanatçıları konser verdi.

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi, “Sadâsıyla Asrı, Sevdası ile Zamanı Aşan Neyzen Ulvi Erguner” adını taşıyan anlamlı bir program düzenledi. İZÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Erguner’in anlatımı eşliğinde, ‘ney üfleyenlerin kutbu’ anlamına gelen ‘Kutb-i Nâyi’ olarak gösterilen Ulvi Erguner’in hayatı, musikiye kattığı eşsiz hizmetler, anma konseri ile yeniden canlandırıldı.

 

Etkinliğin açış konuşmasını yapan İZÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, Türk Müziğinin kültürel miras açısından büyük bir öneme sahip olduğunu belirterek, “Son yıllarda yabancı kökenli müziklerin baskın hale gelmesi, kendi müziğimize sahip çıkmamızı daha da önemli kılıyor.” dedi.

 

İZÜ Eğitim Fakültesi bünyesinde Müzik Öğretmenliği Bölümü ile ilgili yapılan akademik çalışmaların önemine de değinen Acar, verdikleri eğitim ve yaptıkları çalışmalarla Türk Müziğine katkı sunmaya gayret ettiklerini söyledi.

 

ERGUNER AİLESİNİN MÜZİKAL MİRASI

Programda, tanınmış neyzen ve İZÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Erguner, babası Ulvi Erguner ve dedesi Süleyman Erguner hakkında duygusal bir konuşma yaparak Erguner ailesinin müzik dünyasındaki derin etkisini anlattı. Erguner şöyle dedi:

“Neyde bir Erguner ekolü var. Bu ekol, dededen toruna aktarıldı. Allah nefes verdikçe devam edecek. Ulvi Erguner’in taksimleri gürül gürül akan coşkun bir nehir gibiydi. Babam tasavvuf müziğini radyolarda yayınlatan adamdır. Bir dönüm noktasıdır. Babamın vefatıyla ben de kendimi radyoda buldum. Önümde çok seçenek vardı ama ben TRT sınavlarına girdim. Tutumum tüm branşların bir arada olması. Babam birçok kişinin yolunu açmıştır. Radyonun milletin malı olduğunu savunurdu Ulvi Erguner. Mevlâna’nın öğretilerine sadık kalmış, tasavvufi bir kişilik sergileyen, derin bir bilgisi olan bir insandı. O, tasavvuf müziği ve neyzenlik geleneğini sadece sahnede değil, aynı zamanda akademik alanda da genişletti.”

 

KORE SAVAŞINDAN BİR HATIRA: ‘GAZİ NEY’

Prof. Erguner, babası Ulvi Erguner’in Kore Savaşı sırasında yaşadığı etkileyici bir hikâyeyi de katılımcılarla paylaştı.

Erguner, babasının Türk birlikleriyle Kore savaşına giderken bir aylık gemi yolculuğunda Mehmetçiklere ney üfleyerek eşlik ettiğini anlattı.

“Neyin sesi hem savaşın zorluklarına hem de memleket özlemine derman olmuş. Babamın ney üfleyişi, yolculuk boyunca tüm askerlere moral kaynağı olmuş.” diyen Erguner, savaş sırasında bir patlama sonucu hasar gören neyin yıllarca müzik çevrelerinde ‘gazi ney’ olarak anıldığını ifade etti. Bu neyi yıllar sonra tamir ettiğini belirten Erguner, Kore’den gelen özel bir davetle bu neyin tekrar üflenmek üzere kendisine nasip olduğunu söyledi.

 

Etkinlik, Erguner ailesinin besteleri ve Türk Müziğinin seçkin eserlerinin seslendirildiği bir konserle devam etti. Sahnede Prof. Dr. Süleyman Erguner’e Prof. Dr. Mehmet Öncel, TRT Ses Sanatçısı Furkan Biçer, Arş. Gör. Bedirhan Büyükduman, Öğr. Gör. Paşa Güven ve Mustafa Yasir Kılıç eşlik etti. Müzikseverler, dededen toruna geçen melodilerle Türk Müziğinin derinliklerine yolculuk yaptı. Ulvi Erguner’in müziği, dinleyicilere hem duygusal hem de kültürel bir deneyim sundu.